Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

22 Eylül 2010 Çarşamba

Ve Korkarak

Ve Korkarak adımlarını atmaya başladı.sessiz adımlardı her biri kendi içindne kopan bir yıldırım gibiydi. kükrediği seslerde kaybolan  ruhu idi. delikli süzgeçten akan şelale gibi üstüne düşen dolu tanesi büyüklüğündeki tanelerden kaçmaya çalışan bedeni ise sadece sürgün olduğu bu diyarlardaki görevinin acısı içinde yıpranan ve her dakikasında saniyesinde bir kabuktu kendisi için... bedenin ruhu ile konuşması ise belirsiz bir ses izi gibiydi. sadece mekanik bir yaşam ünitesi gibi  konutlar ve sonuçlardan ibaret kendisi..yaşamak adına dendiği çıkmazlarda büyümekle ölmek içerisinde nefes aldığında ciğerlerinin yanmasını istedi belki dedi bir umut.... ışığa hasret körler gibi duydukları ile yaşamaya çalıştı yada daha önemlisi sevmeyi kendine duyu yaptı kendisinin  görmeyen kısmı  yerine olması için  hiseetti incindi incitti belkide anlaşılmadığını anladığında ise umutla yükseldi herşeyden ve baktı bir daha yaşama.. tekrar döndüğünde ise aynı bedene yağmurlar içersinde bedeni aynı  savaş silsilesinde kaybolmakta olan bir gemi gibi sürüklenmeye başladı.


Baktı arkasına düşündü olduğu ve başladığı yeri önündekileri hissetmek için derin bir nefes aldı.kör gözlerinin aksine gördüğü gönlü ise ilkkez karanlıktaydı.....


Utku Doğan ALTUĞ.....

2 Eylül 2010 Perşembe

Beyoğlu Arkanızı Asla Dönemezsiniz...

Asla arkanı dönüp gidemezsin ona herhangi bir yerinde olmak bile 
sana huzur verir bir parçandır o senin 
kıyısından köşesinden baksan yeter sana 
anlamsız bir aşk olarak seninledir
bir köşesinden içine girmekten korkarak bakarsın.
ama aslında o içindedir senin havasını soluduğundan beridir..
nekadar değişsede aslında o hep eski senledir...
Değişmişliği izleyen gözlerinin içinde...

Zincirler...

Zincirler evet işte onlar onları uzat bana 
kendini ve beni  bağladıklarına bak
zaman içinde 
gidişleri ve dönüşleri
izle izle dedim sana
zincirlerdeki yaşlılık izleri gibi
asla bağladıkları onun güçünü bilmeyişi gibi

1 Eylül 2010 Çarşamba

 Yansığını gördüğünde insan bir kez daha düşünmesi lazımdır aslında kendisimidir o yoksa yansımasımıdır yaşadığı gerçek dünyanın içinde.

30 Ağustos 2010 Pazartesi

Ben Suyum....

Ben suyum havaya huzur katarım toprağa can olurum.Ateşe soğukluk veririrm.ben suyum şeklimi bilmem kendimi şekle sokmam asla çevremi yaşarım kendim olurum onun içinde,beni cevreleyen neolursa olsun ben benimdir.hiddetim suskunluğumda gizlidir benim.ben suyumdur maddenin 3 halinde de ben benimdir dönüşürüm yaşarım her şekilde.ateşle buharlaşır hava ile kavuşurum onunla soğur toprağa tekrar dönerim. ben suyumdur yaşamın her parçasında hayata bir kaynak olurum ben suyumdur. ateşi içimde saklarım kimselere zarar vermesin diye. ben suyumdur.fırtınaları içimde yaşar selleri kalbimde tutarım. ben suyumdur öfkemi bilir, yaşama tutunurum ona zarar vememek için.sıcaklığında rahatlarım soğukluğunda ise tekrar akışkanlığım için beklerim şeklimi koruyarak...
ben suyumdur ne olursa olsun yolumu bulacağımı bilerek akar dururum.. ben suyumdur.üstümde ve içimde yaşayanları kutsayan ve koruyan bir dost gibiyimdir aslında doğru olarak beni anlayanlara...
Ben suyumdur. ne olursa olsun aslında her daim dönüştüklerimin içinde bana karışanlarla bile safımdır gerçekten teninizde hissettiğinide anlayacağınız birşeydir bu aslında...

ben suyumdur...

hayat içinde akmak için yatağını arayan bir garibimdir sadece...

ben suyumdur...

susuzluğun kavrulmuşluğunda sadece suyumdur kabındaki hareketsizlik içinde

Utku Doğan Altuğ

Ben Suyumdur Denemesi....